TÜRKİYE SÜTÇÜLÜK SEKTÖRÜNÜN SU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ PROJESİNİN AÇILIŞI YAPILDI



TÜRKİYE SÜTÇÜLÜK SEKTÖRÜNÜN SU SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ PROJESİNİN AÇILIŞI YAPILDI

Ülkemiz sütçülük sektöründe suyun sürdürülebilir kullanımını ele alan  “Türkiye Sütçülük Sektörünün Su Sürdürülebilirliği: Verimlilik, Riskler ve Kırılganlıklar” projesinin açılış çalıştayı ASÜD tarafından 26.06.2019 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir.  Çalıştaya Birliğimizi temsilen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Bekir Taşkaldıran ve Genel Sekreter Yardımcımız Kamile Savaş katılmıştır. Sayın Bekir Taşkaldıran ayrıca panelist olarak çalıştaya katkıda bulunmuştur.

Açılış konuşmalarında ASÜD Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı son durumda AB’de UHT sütün bizim ülkemizden daha yüksek fiyatlara satıldığını, doğru bağlantılar kurulursa şu an ülkemizin AB’ye ihracat yapabilecek durumda olduğunu; sektör olarak yakın pazarlara ihracat konusunda çalışmalarının sürdüğünü ancak uzak pazarlara ihracat için devletin desteğine ihtiyaç duyduklarını dile getirmiştir.

Dışişleri Bakanlığı, AB Başkanlığı, Proje Uygulama Daire Başkanı A.Hakan Atik AB Türkiye Mali İşbirliği kapsamında önemli bir kaynak aktarımı olduğunu, sivil toplumu destekleyecek çalışmalarının devam edeceğini ifade etmiştir.

Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş,  hayvancılık ve süt sektörlerini farklı bir bakış açısıyla ele alacak olan bu projenin önem arz ettiğini, kamu olarak verimli ve kaliteli üretimi desteklemeye devam edeceklerini belirterek proje hakkında bilgi vermiştir.

ASÜD Genel Sekreteri Burhan Sakkaoğlu,   süte sahip çıktığımız kadar suyumuza da sahip çıkmamız gerektiği düşüncesiyle bu proje fikrinin ortaya çıktığını; bu proje kapsamında çiftlik ve işletme seviyesinde karşılaştırmalı çalışmaların yapılarak raporların hazırlanması, politika, mevzuat vb. konularda bir bilgi paylaşımı platformu oluşturulmasını planladıklarını açıklamıştır.

Water Footprint Network temsilcisi Dr. Ertuğ Erçin, süt sektörüne bakıldığında öncelikle yem bitkilerinin yetiştirilmesi konusunda su bağımlılığının olduğunu vurgulamıştır. Yaptıkları model çalışmalarda 2030 yılında 50 milyon kişinin su kıtlığı tehlikesi altında olacağını öngördüklerini, iklim değişikliği etkilerine bağlı olarak tarımsal su ihtiyacında %30-40 artış, mısır veriminde %20 düşüş, su kıtlığı ve ekstrem doğa olaylarında %30 artış öngördüklerini dile getirmiştir.

Toplantının ikinci bölümünde gerçekleştirilen “İklim Değişikliği Perspektifinden Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün Değerlendirilmesi” konulu panelde Doç.Dr.Gökşen Çepar sıcaklık artışlarıyla beraber su ve temiz enerji kaynaklarının da tehlikeye girdiğini belirtmiş;  gıda, enerji ve su güvenliğini sağlayacak bir yönetim modeli benimsenmesinin önemine dikkat çekmiştir.

Doç. Dr. Salih Karaçaltı tüketiciler olarak pek farkına varmasak da en önemli besin maddesinin hava ve su olduğunu ve bu kaynakların bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulamıştır.

Başkan Yardımcımız Bekir Taşkaldıran, yem sanayiinde doğrudan su kullanımının az olduğunu, fakat yem maddelerinin üretimi açısından suyun büyük önem taşıdığını ifade etmiştir. Su kaynaklarının giderek azaldığının altını çizen Taşkaldıran, yeraltı sularının da petrol gibi kullanıldıkça azaldığına dikkat çekmiştir.

Suyun bilinçli kullanımı konusunun okul müfredatına alınması gerektiğinin altını çizen Taşkaldıran, özellikle gelişen teknolojilerin gerisinde kalmayıp kuraklığa dayanıklı bitki ve hayvan çeşitlerinin geliştirilmesine yönelik milli çalışmaların yapılmasının önemini vurgulamıştır.