TMO SEKTÖR DEĞERLENDİRME TOPLANTISINDA HUBUBAT PİYASALARI DEĞERLENDİRİLDİ



TMO SEKTÖR DEĞERLENDİRME TOPLANTISINDA HUBUBAT PİYASALARI DEĞERLENDİRİLDİ

TMO tarafından, “Sektör Değerlendirme Toplantısı” 04.08.2017 tarihinde TMO güvercinlik tesislerinde yapıldı. TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu Başkanlığında düzenlenen toplantıya, TMO’nun tüm birimlerindeki yetkililerin yanında, Birliğimizi temsilen Başkanımız M. Ülkü Karakuş ve Genel Sekreterimiz Serkan Özbudak, Besd-Bir, çeltik üretici birlikleri, NÜD, Setbir, ticaret borsası temsilcileri, TMSD, TUSAF, TZD, TZOB, Yum-Bir gibi sivil toplum kuruluşları ve özel firma temsilcileri katılmıştır.

Toplantı TMO Ticaret Dairesi Başkanı Hacı Baran’ın hububat piyasalarına ilişkin sunumu ile başlamış olup, dünya ve Türkiye hububat piyasaları ile ilgili genel bilgiler katılımcılar ile paylaşılmıştır. Hacı Baran sunumunda:

  • 2016 yılında 754 milyon ton olan dünya buğday üretiminin %3’lük bir azalma ile 2017 yılında 732 milyon ton olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini,
  • 2016 yılında 150 milyon ton olan arpa üretiminde 2017 yılı için %8’lik bir azalmanın, mısır üretiminde de 2017 yılında 2016 yılına göre %4’lük bir azalmanın beklendiğini,
  • Dünya buğday fiyatının 198 usd/ton, mısır fiyatının ise 175 usd/ton seviyelerinde olduğunu,
  • Ülkemizde 2016 yılında 20,6 milyon ton buğday, 6,7 milyon ton arpa ve 6,4 milyon ton olan mısır üretimlerinin 2017 yılında sırasıyla 21,8 milyon ton, 7,5 milyon ton ve 5,9 milyon ton olmasının beklendiğini,
  • Şu anda Türkiye’de ekmeklik buğdayın 925 TL/ton, makarnalık buğdayın 950 TL/ton, arpanın 850 TL/ton ve mısırın 870 TL/ton’dan işlem gördüğünü, fiyatların 2016 yılına göre 2017 yılında %3-18 daha fazla olduğunu,
  • 15 Mayıs’ta başlayan mısır hariç hububat hasadının Türkiye genelinde %90’ının tamamlandığını, İç Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’da hasadın devam ettiğini,
  • TMO tarafından 2017 yılında şu ana kadar 1,5 milyon ton buğday alındığını, bunun 500 bin tona yakın kısmının makarnalık buğday olduğunu,
  • Ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda kalitenin geçen yıla nazaran daha yüksek olduğunu,
  • 2016 yılında mısır alım fiyatının 740 TL/ton olarak belirlendiğini ve 1,8 milyon ton mısır alındığını, Çukurova’da bazı bölgelerde mısır hasadının başladığını ancak rutubetin yüksek olduğunu (%18-20)
  • TMO stoklarında 2 milyon tona yakın hububat bulunduğunu, 2017 yılında da her ay fiyat açıklanmak suretiyle serbest satışlar ile piyasaya müdahalelerin olacağını söylemiştir.

    Açılış sunumu sonrasında katılımcılara sırayla söz verilmiş olup, katılımcılarca aşağıdaki hususlarda görüşler dile getirilmiştir.

  • Buğday için belirlenen %45 gümrük vergisi ile buğday fiyatlarında üst limitin belirlenerek piyasaların dengelendiği,
  • Un sanayicisinin planlama yapabilmesi açısından buğdayda belirlenen gümrük vergisi oranının muhafaza edilmesi ve yeni değişikliklerin yapılmamasının uygun olacağı,
  • TMO açısından olumlu bir sezon görüldüğü ve şu ana kadar TMO’nun yapmış olduğu 1,5 milyon ton buğday alımının bir başarı olduğu,
  • Harman ve fiyat konusunda un sanayi açısından bir sorun görülmediği, hasat edilen buğdaylarda protein oranının yüksek olduğu ancak düşük enerji sorunun devam ettiği,
  • TMO’nun buğday ithalatı yapması durumunda un sanayi açısından tercihini yüksek enerjili gruplardan yanan kullanmasının beklendiği,
  • TMO elinde bulunan AB ithalat kotasının özel sektöre devredilip edilmeyeceği konusunda sektörün pozisyon alabilmesi için bilgiye ihtiyaç duyduğu,
  • Bosna’dan un ithalatı konusunun hala çözülmediği, Bosna’dan un ithalatının her geçen yıl daha da arttığını ve un sanayicisinin bu durumdan zarar görmeye başladığı, bu sorunun çözüme kavuşmasının beklendiği,
  • Bu sene faizlerin yüksek olması nedeniyle tüccarların yüksek stok yapmakta zorlandığı, ELÜS’lerde faiz indirimi konusunda tüccarlar tarafından da destek talep edildiği,
  • Dünya buğday üretiminde 2017 yılında 2016 yılına göre bir düşüşün gözlemlendiği, ancak yeterli olan stokların etkisiyle dengeli bir seyrin beklendiği,
  • Buğday fiyatlarını ABD borsalarının belirlediği, kışlık buğday stoklarında daralmanın olduğu, özellikle fast food sektörünün etkisiyle gıda sektörünün buğday talebinin artmasının beklendiği, artan talep nedeniyle ABD ve Kanada buğday fiyatlarının yükseldiği, bu nedenle enerji kalitesi anlamında geçen seneye nazaran daha kaliteli olan Rus buğdayına talebin artmasının beklendiği,
  • Bu nedenle TMO, enerjisi yüksek buğday ithal edecek ise ithalat konusunda erken hareket etmesi gerektiği,
  • Hububatlarda son belirlenen gümrük vergilerinin değiştirilmeden referans fiyat uygulaması ile hububat piyasalarında düzenlemelerin yapılmasının etkili olacağı,
  • Nişasta bazlı şeker kotalarının artırılması gerektiği, düşük kotalar nedeniyle sadece 4 fabrikanın düşük kapasite ile çalışmasının Türkiye ekonomisine 400 milyon TL zarara neden olduğu, kotalar nedeniyle nişasta sanayisinin mısır alımı yapamadığı, bir taraftan üretim artırılmak istenirken bir taraftan kotalar ile kısmanın çelişki yarattığı,
  • Mısır konusunda Adana’da rekolte kaybı olduğu, Urfa’da da ekilişlerin mısırdan pamuğa doğru kaydığı,
  • Mısırdaki fiyat dalgalanmalarının yemlerin %50’sini mısırın oluşturduğu tavukçuluk sektörünü çok etkilediği,
  • Dönem başında 750 TL/ton olan mısır fiyatlarının 900 TL/ton seviyelerine kadar yükseldiği, ithalatta da geç gelen ürünler nedeniyle tavukçuluk entegrasyonlarının sorunlar yaşadığı,
  • Mısır nakliyesi konusunda çok sorun yaşandığı ve bu sorunun çözülmesi için demiryollarının aktif hale getirilmesi gerektiği,
  • Faiz desteğinin artırılması durumunda üreticilerin lisanslı depoculuktan daha fazla yararlanabileceği,
  • Yumurta ihracatçılarının mısır hak edişlerini yeterince alamadıkları, bu sene böyle bir durum ile karşılaşılmak istenmediği,
  • Bu sene mısır rekoltelerinde düşüş beklenmesi nedeniyle mısır ithalatının öngörüldüğü, bu ithalatın ne zaman ve hangi limanlara olacağı konusunda TMO tarafından zamanında bilgi aktarılmasına ihtiyaç olduğu söylenmiştir.

    Başkanımız M.Ülkü Karakuş konuşmasında:

  • Gıda fiyatlarındaki artışın izlenmesi ve düzenlenmesi amacıyla, “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin” kurulduğunu ve bu komitenin sekretaryasını Merkez Bankası tarafından yürütüldüğünü,
  • TMO’nun aldığı kararlar ile 50 milyar TL’lik bir piyasayı regüle ettiğini, fiyatların TMO’nun kararlarına göre azaldığı veya arttığını,
  • Hasat döneminde açıklanan gümrük vergileri ve TMO’ya verilen kotaların hububatlarda taban değil, tavan fiyatlarını belirlediğini ve fiyatların normal piyasa koşullarında tutulduğunu,
  • Mısır üretiminde verilen yüksek tarla kirasının ürün bedellerinin %40-50’sinin kiraya gitmesine neden olduğunu,
  • Mısır üretimimizin 2,5 milyon ton’dan 6 milyon tonlara çıktığını, ancak bunun devlete büyük bir yük getirdiğini,
  • Yağlı tohum üretimine ağırlık verilmesi gerektiğini,
  • Bu sene saman açığının beklendiğini,
  • Gıda fiyat artışında devletin payının önemli seviyelerde olduğunu, 40 sene öncesinde 1 kg buğday satılarak 1 lt mazot alınıyorken şimdi 1 lt mazot alabilmek için 4 kg buğday satılması gerektiğini,
  • Kredi faizlerinin geçen seneye göre %50 daha fazla olduğunu, ürünlerin yüksek faizler ile alınabildiğini,
  • Bu sene buğday kalitesinin yüksek olması nedeniyle yemlik vasıfta buğdayın yok seviyesinde olduğunu vurgulamıştır.

    Son olarak TMO yetkililerince:

  • Mısırda taahhütnameli alıma başlanacağı, fiyat açıklanana kadar ücretsiz depolama ve avans imkanın sağlanacağı,
  • Buğdayın sürdürülebilirlik ve gıda güvencesi açısından stratejik öneme sahip olduğu,
  • İthalatta geç kalma durumunun olmadığı, TMO’ya yetki verilmesi durumunda 21 gün içerisinde ithal ürünlerin getirilebildiği,
  • Trakya’da üretilen buğdayın %58-60’ının TMO tarafından alındığı,
  • Demiryolu taşımacılığı konusunun TMO için de önemli olduğu ve bu konuda girişimlerin yapıldığı,
  • Bu sene TMO’nun arpa alamadığı, önümüzdeki aylarda bir miktar arpa ithalatının olabileceğini,
  • Mısır fiyatları belirlenirken hasat durumunun göz önüne alınacağı söylenmiştir.