5. DÜNYA YEM VE GIDA KONGRESİ ANTALYA’DA YAPILDI



 5. DÜNYA YEM VE GIDA KONGRESİ ANTALYA’DA YAPILDI

5. Dünya Yem ve Gıda Kongresi, 18-20 Nisan 2016 tarihleri arasında Uluslararası Yem Sanayi Federasyonu (IFIF) organizatörlüğü, Avrupa Yem Sanayicileri Federasyonu (FEFAC) yardımcı organizatörlüğü, FAO Teknik desteği ve Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (Türkiyem-Bir) ev sahipliğinde Antalya'da 'Herkese Eşitlik ve Refah” teması ile gerçekleştirilmiştir.
Yem ve gıda sektörü ile ilgili, kamu, özel sektör ve üniversite temsilcilerinden oluşan 45 farklı ülkeden yaklaşık 1000 kişilik katılımcının yer aldığı kongre büyük bir ilgi görmüştür.
Kongre, Türkiyem-Bir Başkanı M. Ülkü Karakuş, IFIF Başkanı Joel Newman, FEFAC Başkanı Ruud Tijssens, FAO Temsilcisi Yuriko Shoji ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş'in konuşmaları ile açılmıştır.

Türkiyem-Bir Başkanı M. Ülkü Karakuş konuşmasında,
-Artan gıda talebinin karşılanabilmesi, endüstrileşmenin ve yeni teknolojilerin devreye girmesiyle olası gözükse bile, çevre konuları, hayvansal üretimde sürdürülebilirlik, gıdanın uygun fiyatlarla toplumun her kesimine ulaştırılması, üreticiye adil bir gelir sağlanmasının yem ve gıda sektörlerinin üzerinde en çok durması gereken hususlar olduğunu,
-Gelişmekte olan ülkelerde kırsal kesimdeki aile tipi işletmeciliğinin, endüstrileşme ve şehirleşme olgusu nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, bu geçiş sürecinin rahat atlatılabilmesi için yem ve gıda üretiminde aile tipi işletmelerin desteklenmesi gerektiğini,
-Türkiye'nin 14 milyon adet sığır, 31 milyon adet koyun, 10 milyon adet keçi varlığı ile yılda 1,4 milyon ton kırmızı et, 19 milyon ton süt, 2 milyon tonu aşkın kanatlı eti, 1 milyon ton yumurta ve 600 bin ton balık üretimiyle önemli bir hayvancılık faaliyetine sahip olduğunu,
-Yem üretiminin uzun zamandan beri yılda ortalama %10 oranında arttığını,
-20 milyon ton olan karma yem üretiminin 5-6 yıl içerisinde 30 milyon tona ulaşmasının beklendiğini.
-Türkiye'de bunlardan çok daha fazlasını üretme potansiyeli olduğunu belirterek diğer ülke temsilcilerini de bu dinamizme ve gelişmeye ortak olmaya davet ettiklerini,
-Türkiye'nin sadece coğrafi, ekonomik veya tarımsal açıdan değil aynı zamanda jeopolitik açıdan da bölgede önemli bir rol üstlendiğini,
-Türkiye'nin 2011 yılından bu yana süren Suriye savaşında yaklaşık 3 milyon mülteciye kucak açan, onları barındıran, besleyen ve hatta iş gücüne dâhil etmekte tereddüt etmeyen bir ülke olduğunu,
-Bu davranışın dünyada örneği pek az rastlanabilecek bir insani yardım ve fedakârlık örneği olduğunu ve bu durumun Dünya yöneticileri tarafından da takdirle karşılandığını,
-Türkiye ve Avrupa'da yayılan terör olaylarına rağmen, bu kongreye katılım sağlayan tüm yabancı konukların kendilerini onurlandırdığını, bununla küresel tehdide en güzel cevabı verdiklerini,
-Küresel çapta üretilen gıdanın %30'nun israf edilmesinin refahın yaygınlaştırılması ve dengeli beslenme sorununun ele alınması açısından çok önemli bir veri olduğunu,
-Gıda israfının önlenerek herkesin gıdaya erişimin sağlanmasının dünya barışını tesis ettirmede bir çözüm olarak düşünülmesi gerektiğini söylemiş özellikle yabancı katılımcılar için Türkiye ve tarımsal üretimi hakkında çeşitli veriler paylaşmıştır.

Kongrede,  Sürdürülebilirlik, Piyasalar ve Ticaret, Global Mevzuat ve Yem Ticaretinin Kolaylaştırılması, Yem ve Gıda Zincirinde Biyogüvenlik, Hayvan Besleme, Inovasyon ve Ar-Ge ana konuları altında konusunda uzman dünyanın çok farklı yerlerinden 60 kadar konuşmacı sunumlar yapmış ve tartışmalar gerçekleştirilmiştir.

Gala gecesinde katılımcılar yabancı ve Türk kültürlerinin bir arada yer aldığı programla hoşça vakit geçirmişlerdir.