YEM KATKI MADDELERİ TOPLANTISI DÜZENLENDİ



YEM KATKI MADDELERİ TOPLANTISI DÜZENLENDİ

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce 27.10.2016 tarihinde yem katkı maddeleri konusunda düzenlenen toplantıya Yem Dairesi başta olmak üzere Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün ilgili temsilcileri VİSAD, veteriner ve yem katkı tedarikçileri yanında Birliğimizi temsilen Serkan Özbudak katılmışlardır.

Yaklaşık 100 kişinin yer aldığı toplantıda, yem katkıları ve premikslere genel bakış, hayvan beslemede kullanılan yem katkı maddeleri hakkında yönetmelik, yem katkı maddeleri ve premikslerde etiketleme kuralları, ithalat ihracatına yönelik uygulamalar, analizler, onay işlemleri için başvuru dosyası hazırlanması ve sunulması konularında sunumlar yapılmış ve tartışılmıştır.

Toplantı açılış konuşmasını yapan Yem Dairesi Başkanı Mehmet Emin Turgut:

  • Son 20-30 yılda yem katkı sektörünün, yem ve hayvancılığın gelişimine bağlı olarak büyüme gösterdiğini,
  • Birçok kullanım alanı olan yem katkı maddelerinin, tüm dünyadaki onaylamalarının insan ve hayvan sağlığı ile çevre güvenliği riskleri nedeni ile katı bir şekilde regüle edildiğini,
  • Kaba yem sorunu, konsantre yem kullanımı, antibiyotik kullanımının yasaklanması, çiftlik bazında çözüm arayışlarının yem katkı kullanımını etkilediğini,
  • Türkiye karma yem üretiminin 2002 yılından bu yana her yıl %10 artarak 20,1 milyon tona ulaştığını, bu üretim ile Türkiye’nin dünyada 12’inci AB’de ise 4’üncü sıraya geldiğini,
  • Yem üretiminde kapasite kullanım oranının %97’ye yükseldiğini, sığır süt ve sığır besi yemi üretiminde artışların görüldüğünü,
  • 5996 Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’na bağlı 6 yönetmelik ve 4 tebliğ yayınlandığını,
  • AB onay listesinde yer almayan yeni bir yem katkısı piyasaya arz edilmek istenildiğinde Yem Katkı Maddelerinin Değerlendirme ve Onay İşlemleri İçin Başvuru Dosyasının Hazırlanması ve Sunulması Hakkında Tebliğe göre işlemlerin yapıldığını,
  • Yeni mevzuatlarla ve elektronik ortamda veri girişleri ile fazla bürokrasinin azalttığını,
  • Türkiye’de 16 adet yem katkı, 95 adet premiks olmak üzere 111 adet kayıtlı ve onaylı işletmenin bulunduğunu ancak bu sayının yeterli olmadığını,
  • Türkiye’de mineral üretiminin olduğunu ancak, vitamin, aminoasit, by pass yağ gibi önemli yem katkılarının üretiminin olmadığını bunların ülkemizde de geliştirilmesi gerektiğini,
  • Ülkemizin yılda 1 milyar dolar bedelle 400 bin ton civarında yem katkı ve premiks ithalatı yaptığını,
  • Yem katkıları konusunda dünya genelinde 13,5 milyar dolar değerinde bir pazarın mevcut olduğunu,
  • 5996 sayılı kanunun temelinde tarladan sofraya gıda güvenliğinin yattığını, bu nedenle sektörün gıda güvenliğini sağlamada çok hassas olması gerektiğini,
  • Hem üretici, hem tüketicinin amacına ulaşabilmesi için etiketlemenin de çok önemli bir husus olduğunu söylemiştir.

    Daha sonra yapılan sunumlarda:

  • Yem katkı maddeleri hakkında 18.07.2013 tarihinde Hayvan Beslemede Kullanılan Yem Katkı Maddeleri Hakkında Yönetmeliğin yayınlandığı,
  • Yem katkılarının onayı ile ilgili usul ve esasları, etiketleme prosedürlerini içeren bu mevzuatın AB mevzuatlarıyla uyumlu olduğu,
  • Bir yem katkısı AB’de onaylı ise Türkiye’de de onaylı kabul edildiği,
  • Premikslerin yem katkılarının karışımı olması nedeniyle ayrıca bir onaylamaya tabi tutulmadığı, ancak premikslerde kullanılan yem katkılarının listeye uygun olarak karıştırılması gerektiği,
  • Yem katkılarının onaylanması için ilgili yönetmeliğin 5.maddesindeki hususlardan en az birisini karşılaması gerektiği,
  • Antibiyotiklerin yasak olması nedeniyle yem katkısı olarak onaylanmadığı,
  • AB’nde yem katkısı onayı için önce AB komisyonuna başvurulduğu, bu başvurunun EFSA’ya iletildiği, EFSA görüşü doğrultusunda komisyonun onayladığı veya reddettiği,
  • Türkiye’de ise AB’de onaylı olmayan bir yem katkısı için başvurunun yem dairesine yapıldığı, bu başvurunun risk dairesine iletildiği, bilim adamlarınca yapılan değerlendirme sonucunda yem katkı onay komisyonunca onaylandığı veya reddedildiği,
  • Denetimlerin ağırlıklı olarak etiket beyanı, ağır metaller, antibiyotik ve antikoksidiyal kontrollerine yönelik yapıldığı,
  • Yem katkı maddeleri yönetmeliğinin 15.maddesindeki etiketleme kurallarına dikkat edilmesi gerektiği,
  • Etiketlerde tanımlayıcı kimlik numarası veya mikroorganizmalar için suş kimlik numarasının önemli olduğu, kontrollerde bunların dikkate alındığı,
  • Etiketlerde koksidiyostatlar yazılırken tanımlayıcı kimlik numarası yanında adlarının da mutlaka yazılması gerektiği,
  • Yine etiketlemelerde mevzuattaki sınıflandırmalara dikkat edilmesi gerektiği,
  • Bakanlığın, kalite kontrollerini etiket beyanı üzerinden yürüttüğü,
  • İddia taşıyan ifadelerin sınırı konusunda sektörün bir etiketleme kılavuzuna ihtiyacı olduğu,
  • Yem katkılarının, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliğinin Ek-1/B listesinde yer alması nedeniyle ithalat aşamasında veteriner kontrolü de yapıldığı, ancak bu uygulamaya 2017 yılından itibaren son verileceği ve limanda veteriner kontrol şartının aranmayacağı,
  • Etiketlerdeki tolerans değerleri ile ilgili de ayrıca bir toplantı yapılacağı dile getirilmiştir.