KABA YEMLER TOPLANTISINA KATILDIK



KABA YEMLER TOPLANTISINA KATILDIK

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nce 31.05.2016 tarihinde Yem Bitkileri ve Kaba Yem Üretimi konulu bir toplantı düzenlenmiştir. Toplantıya Birliğimizi temsilen Yönetim Kurulu Başkanımız M. Ülkü Karakuş, Yönetim Kurulu Üyemiz Mehmet Sonsuz, Denetim Kurulu Üyemiz Bayram Yumrukaya ile Genel Sekreterimiz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü katılmışlardır.

Toplantıda genel olarak Türkiye’nin kaba yem üretimi, kaba yem ihtiyacı, kaba yem üretimindeki sorunlar masaya yatırılmış ve çözüm önerileri sunulmuştur.

Toplantıya katılan Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı, Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu Başkanı ve Koordinatörü, Türkiye Damızlık Koyun, Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı, Türkiye Tohumcular Birliği Genel Sekreteri ile Ankara Üniversitesi Tarla Bitkileri ve Zootekni Bölümü öğretim üyelerince aşağıdaki hususlar dile getirilmiştir.

  • Türkiye’nin 2015 yılında büyükbaş hayvan varlığının 14 milyon baş, küçükbaş hayvan varlığının ise 42 milyon baş olduğu,
  • Bu hayvan varlığının ihtiyacını karşılamak amacıyla Silaj üretiminin 19,5 milyon tona ulaştığı,
  • Yem bitkileri, çayır meralar ve sebze meyve atıklarının başlıca kaba yem kaynakları olduğu,
  • Yem bitkileri ekim alanları ile çayır mera alanlarının artırılmasının, sebze meyve atıklarının değerlendirilmesinin hedeflendiği,
  • 2000-2016 yılları arasında yapılan desteklere ilişkin etki analizinin yaptırıldığı, bu doğrultuda:
    • Üretilen yem bitkilerinin %78’inin üreten işletme içinde kullanıldığı, %22’sinin ise ticaret amacıyla üretildiği,
    • Ankete katılanların %80-90’ının desteklemeleri olumlu bulduğu,
    • Maliyetlere göre her yıl desteklemelerin yeniden belirlenmesinin istenmediği, desteklemenin sabit kaldığı durumda üretici sayısında 195 binden 170 bine azalma gerçekleştiği,
    • Yılda 10-11 milyon ton samanın, yemlik ve altık olarak kullanıldığı, 2012 yılında buğday 63 kr/Kg iken samanın 92 kr/Kg’a çıktığı,
  • Doğu Anadolu’da mera ve çayırlardaki otların değerlendirilemediği, bu otların biçilip balya yapılabileceği, ot silajı yapımına yönelik projelerin geliştirilebileceği,
  • Köylerden göç nedeniyle küçükbaş hayvan varlığının azaldığı,
  • Ülkemizde her köyde koyunun olduğu ve koyun, keçi varlığımızın 44 milyon olduğu,
  • Aynı tarlayı birden fazla kişinin hayali olarak göstermesi nedeniyle desteklerin haksız olarak alındığı,
  • Meraların küçükbaş hayvan sahipleri ile yetiştirici merkez birliklerine verilmesi gerektiği,
  • Mera Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesi gerektiği,
  • Meraların envanter kayıtlarının Bakanlıkta olmadığı, bu envanterin çıkarılması gerektiği,
  • Hayvancılıkla ilgili birliklerin İl Mera Komisyonunda yer alması gerektiği,
  • Basım aşamasında olan 2015 tarihli Ankara Üniversitesi Tarla Bitkileri Bölümü raporuna göre ekim alanlarının yem bitkileri üretimi için yeterli olmadığı, desteklerin artırılıp artırılamayacağının sorgulanabileceği,
  • Baklagil yem bitkilerinin planlı olarak artırılması gerektiği,
  • Sertifikalı tohumlara erişimin ve tohum bulmanın zor olduğu,
  • Sertifikalı tohum kullanım oranının çok düşük olduğu,
  • Marjinal alanlarda buğdaygil yem bitkilerinin artırılabileceği,
  • Bazı yem bitki tohumlarının ise (korunga, ayrık gibi) bulunamadığı,
  • Ar-Ge’ye ayrılan kaynağın artırılabileceği,
  • Çayır-Mera ıslah programlarının gözden geçirilmesi gerektiği,
  • İngiltere’de yerel tohumların firmalar aracılığıyla toplanıp üretildiği,
  • Yonca, korunga, fiğ konusunda tohumculuk firmasının bulunmadığı,
  • OECD sertifikalı olmaması nedeniyle Meksika gibi bazı ülkelerden tohum getirilemediği,
  • Tohum olmadan kaba yem sorunun çözülemeyeceği, bunun için Bakanlığın bir program ile yardımcı olması gerektiği,
  • Desteklemelerde tohum ekildiğinde sertifikalı tohum ayrımı yapılmadığı,
  • Küsküt bulaşmışsa bunun ıslah edilmesinin mümkün olmadığı,
  • Bölgesel teşviklerin önemli olduğu, her bölgeye eşit muamelenin doğru olmayacağı,
  • Yapılan projelerin hayvan besleyenlere yansıması ve yaraması gerektiği,
  • Silaj konusunda olumlu gelişmelerin olduğu,
  • Eğitim faaliyetlerinin önemli olduğu,
  • Kaynak olarak, çayır ve mera yönetimi ve geliştirilmesi için Bakanlıkça 3 milyar TL’nin sadece 20 milyon TL’sinin ayrıldığı ve bu kaynağın çok yetersiz olduğu,
  • Yem bitkilerinde kaliteye göre desteğin verilmesi gerektiği dile getirilmiştir.

    Birliğimiz Başkanı M.Ülkü Karakuş ise;

  • Meyve sebze posa ve atıklarının kaba yem olarak kullanılabilmesinde kurutma ve diğer işlemlerin uygulanabilmesi için enerji desteğinin verilmesi gerektiğini,
  • Büyükşehir Belediye Yasasında hayvancılığa yer verilmediğini, mera alanlarının korunmadığı ve köylerin mahalleye dönüştürüldüğünü, mahallelerde ise hayvancılığın öngörülmediğini, bu yeni yasal durumun Büyükşehir kapsamındaki kırsal alanlarda hayvancılık yapmayı imkansız hale getirdiğini söylemiştir.