SAYIN BAKANIMIZ İLE BİR ARAYA GELDİK



SAYIN BAKANIMIZ İLE BİR ARAYA GELDİK

Başta son günlerde yem hammaddeleri temininden kaynaklı sorunlar olmak üzere hayvancılık ile konuları görüşmek üzere Sayın Bakanımız Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba ve beraberindeki üst düzey bürokratlar ile 14.03.2018 tarihinde ATO toplantı salonunda bir araya geldik.

Sayın Bakanımızın yanında toplantıya Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Hadi Tunç, Müsteşar Yardımcıları Dr. Nihat Pakdil, Ahmet Güldal, TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, Hayvancılık Genel Müdürü Dr. Durali Koçak, Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, TİGEM Genel Müdürü İsmail Şanlı, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Yücetepe katılmıştır.

Toplantıya özel sektörü temsilen ATO Başkanı Gürsel Baran, Başkanımız M.Ülkü Karakuş ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Besd-Bir Başkanı Dr. Sait Koca, Yum-Bir Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Sungur, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği temsilcileri, besiciler, akademisyenlerimiz ve ATO Meclis üyeleri katılmıştır.

Toplantının başında damızlık materyal temini ve hayvancılık konusunda sektör temsilcilerince:

  • Sadece TİGEM ve Tareks’e damızlık hayvan getirme yetkisinin verilmesinin haksız rekabete neden olacağı,
  • Damızlık hayvan ithalatı konusunda özel sektöre de imkan tanınması gerektiği,
  • Rekabetin olması durumunda çiftçiye daha iyi hizmet verilebileceği,
  • Sadece iki kuruluşa yetki verilmesinin piyasalarda hayvan tedariki konusunda bir boşluğa sebebiyet vereceği,
  • Özel sektörün kamu kuruluşlarından çok daha uygun fiyatlarda hayvan getirip çiftçilere verebildiği,
  • Süt ve yem fiyatları arasındaki dengenin üretimde sürdürülebilirliği sağlayacak seviyede olması gerektiği,
  • Çiftçiye yem konusunda destek verilmesinin uygun olacağı,
  • Sanayicilerin süt fiyatlarını düşürmeye yönelik hamlelerine izin verilmemesi gerektiği,
  • Katma değeri olan süt ürünleri ihracatının teşvik edilmesinin hayvancılık sektörünün önünü açacağını,
  • Buzağıların doğru yetiştirilmesini sağlayacak desteklerin ve eğitimlerin verilmesi gerektiği,
  • Kırımızı et maliyeti içerisinde en önemli maliyet kalemini besi materyalinin oluşturduğu,
  • Damızlık hayvan nakillerinde uygun araçların kullanılmasının buzağı ölümlerini de azaltacağı,
  • Hayvancılıkla uğraşanların politik kararlar gibi elinde olmayan nedenlerle önünü göremediği ve hayvan alımı konusunda kararsız kaldıkları gibi hususlar dile getirilmiştir.

    Başkanımız M. Ülkü Karakuş yem hammadde temininde yaşanan sorunları bir sunum eşliğinde aktarmıştır. Başkanımız sunumunda:

  • Nüfusumuzun 81 milyona çıktığını, nüfus artışımız gelen turistler ve göçmenlerle birlikte protein talebimizin her geçen gün arttığını,
  • Türkiye karma yem üretiminin 22,5 milyon tona ulaştığını ve artmaya devam ettiğini,
  • Türkiye karma yem sektörünün bu üretim artışı ile çok kısa sürede AB’de birinci olacağını,
  • Ancak karma yem sektöründeki bu gelişime bitkisel üretimimizin karşılık veremediğini,
  • Son yirmi yılda hububat ve yağlı tohum üretiminde toplam 7,3 milyon ton üretim artışına karşılık yem sektöründe 17,5 milyon ton üretim artışı sağlandığını,
  • Bu nedenle 10 milyon tondan daha fazla yem hammadde açığımızın olduğunu,
  • Bu açığın ise ithalat yoluyla karşılandığını,
  • Türkiye’ye her gün ithal olarak 35 bin ton yem hammaddesinin geldiğini bunun ise yarısının transgenik ürünler olduğunu,
  • Sadece 2017 yılında AB’de 31 adet transgenik ürünün onaylandığını, bu şekilde AB’de onaylı transgenik ürün sayısının 102’ye yükseldiğini, dünyada ise onaylı transgenik ürün sayısının 500’e yaklaştığını,
  • AB’de birkaç ay içerisinde onaylanması muhtemel 23 tane daha ürün başvurusu olduğunu,
  • Bu onaylamaların tüm dünyada büyük bir hızla devam ettiğini,
  • Biyoteknolojinin tüm branşlarda olduğu gibi (tıp) tarımsal ürünlerde de kullanımının arttığını,
  • AB’de onaylı olup bizde henüz onaylanmayan ürünlerin sevkiyatlarımıza karışması sonucu gemilerin limanlarda bekletildiğimi veya ret edildiğini,
  • Limanlarda ülkeye giremeyen 200 bin ton ürünün olduğunu,
  • Piyasada hammadde sıkıntısının ortaya çıktığını ve sadece bu yüzden son 1 ayda yağlı tohum küspelerinde ortalama %22, kepeklerde ise %12 seviyelerinde fiyat artışların gerçekleştiğini,
  • Bu belirsizliğin artarak devam ettiğini,
  • Transgenik ürünlerle ilgili yaşanan sorunlardan dolayı hem sektörün hem Bakanlığımızın bir hayli yıprandığını,
  • Bekleyen hammaddelerin girişinin sağlanması için sektörümüzün acil çözüm beklediğini,
  • Biyogüvenlik mevzuatının bir an önce AB mevzuatına uyumlu hale getirilmesi gerektiğini,
  • Önümüzdeki hafta fiyatların tamamen kontrolden çıkabileceğini dile getirmiştir.

     

    Sayın Bakanımız Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba ise:

  • Canlı hayvan ve et ithalatından kendilerinin de rahatsız olduklarını,
  • Damızlık hayvan konusunda 1 milyon adet açığın olduğunu ve ithalatın ihtiyaçtan dolayı yapıldığını,
  • Ülkemizde özel sektör tarafından yeterince damızlık, besilik hayvan üretilseydi ithalata da gerek olmayacağını,
  • Özel sektörü aradan çıkarmak gibi bir düşüncelerinin kesinlikle olmadığını ve özel sektörün desteklenmesi fikrinde olduklarını,
  • Ancak özel sektörün şu an için daha karlı bir iş olan besilik hayvana yöneldiğini, bu nedenle düve ve buzağı işini ikinci plana attığını,
  • Orta ve küçük ölçekli işletmelerin ülkemiz için çok önemli olduğunu, bu işletmeler sayesinde büyük ölçekli işletmelerin de var olabildiğini,
  • Artık hayvan ithalatı sonrası alıcılara alacakları hayvanları çiftlikte seçmelerinin sağlanacağını,
  • Devlet ve özel sektörün el ele vermesi durumunda düve sorununun çözülebileceğini,
  • Amacımızın hayvan sayısını artırmak olduğunu ve bu nedenle hayvanların bu işi bilen hali hazırda yapan kişilere verileceğini,
  • Türk halkının kesesine göre yeterince et alabileceği bir ortamı yaratmayı amaçladıklarını,
  • Verimi düşürmeden hayvancılıkta karlılığı artıracak şekilde kesif yem tüketimi yerine kaba yem tüketimini artıracak önlemleri almayı amaçladıklarını,
  • Kesif yeme müdahalenin çok zor olduğunu bu nedenle piyasayı kendi haline bırakmayı tercih ettiklerini,
  • Şu anda kaba yem maliyetinin %60’ının devlet tarafından karşılandığını, seneye ise bu maliyetin %75’ini karşılamayı hedeflediklerini,
  • Damızlık ithalatı konusunda özel sektöre kapalı olmadıklarını ancak özel sektörün belli bir plan sunarak istenilen kalitede getirilecek hayvan konusunda devlete taahhütte bulunması gerektiğini,
  • Besilik materyalinin olduğu 8 ilde çiftçilere özellikle buzağı bakımı konusunda eğitimlerin verilebileceğini,
  • Transgenik ürünler konusunda, halkın da görüşlerinin dikkate alınarak ilgili kesimlerin bir araya gelip görüşmesiyle çözülemeyecek sorunun olmadığını söylemiştir.